Kahkaha ve Öğrenme



BEBEKLER, KAHKAHA YOLUYLA ÖĞRENİR. ŞAKA DEĞİL, GERÇEK !

Gülmenin en iyi ilaç olduğunu hep söylerler, ancak şimdi öğreniyoruz ki gülmek, aynı zamanda öğrenme açısından da oldukça faydalı! 

Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre mizah, bebeklerin öğrenmelerine yardımcı oluyor. Rana Esseily ve çalışma arkadaşları,  mizahın 18 aylık bebeklerin öğrenme kabiliyetleri üzerinde bir etkisi olup olmadığını öğrenmek adına bir deney yaptılar. Çalışma sırasında her çocuk bir yetişkinin, uzanamayacakları uzaklıktaki bir oyuncağı, bir alet yardımıyla tutmaya çalışmasını izlediler. Bir grupta yetişkinler, eriştikten sonra oyuncakla oynamaya başladılar. İkinci grupta ise oyuncağı alır almaz yere düşürdüler, bu hareket bebeklerin yarısını güldürdü.
Araştırma ekibi, edindikleri veriler ışığında buldular ki, kahkaha atan çocuklar, deneydeki gülmeyen diğer çocuklara göre, izledikleri hareketi kendileri tekrar etmede daha başarılılar.

ÇOCUKLAR BİZE SAÇMALAMA OLANAĞI VERİR

Sınıflarımızda bol bol kahkahaya boğuluyoruz. Çocuklar bir şekilde bize gülmeyi, gülümsemeyi ve hayattaki incelikleri fark etmeyi hatırlatıyor. Örneğin bu videodaki minik, babasının yaptığı şeyden sonra kahkahasını durduramıyor! :

https://www.youtube.com/watch?v=wU4DgHHwVCc
  
Çocuklar, neyin komik olduğunu, neyin olmadığını ve neye gülmenin uygun olup olmadığını öğrendikçe bir mizah anlayışı geliştirirler. 70'ten fazla ülkedeki sınıflarımızla, dünyanın dört bir yanından çocuklar ve aileleri ile ilgili iki şey biliyoruz: Birincisi, çocuklar, hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar, kahkahaları ve yaptıkları müzik aynı dildedir. İkincisi ise, bir çocuk için her yerde gülecek bir şey bulmak mümkündür: karahindibağa üflemek, anlamsız sözcükler uydurmak, bir kedinin yumuşacık tüylerini okşamak, köpekle kovalamaca oynamak, hatta annenin “kızgın surat” yapması!

Çocuklar bir günde ortalama 200 defa gülerler. Saçmalayarak komiklikler yapmak bir çocuğu güldürmek, mizah anlayışlarının oluşmasına ve öğrenmelerine yardımcı olmak için harika bir yol. O nedenle biz de bu yola, kindermusik sınıflarımızda çokça başvuruyoruz. Nasıl mı? Tabi ki müzik ve dansla, hatta belki biraz da gıdıklama. Şarkılara komik sözler(örneğin hickery, dickery, dare) serpiştirip, çılgınca dans ediyoruz, ellerimiz ayaklarımız hiç durmuyor!


Tüm bu kahkahalar, çocuğun fiziksel, duygusal ve sosyal durumuna katkı sağlar; bunun yanında, çocukları gelişim çağlarında harekete geçirmek, yönlendirmek ve onların bir şeylerle meşgul olmalarını sağlamak için oldukça eğlenceli ve gelişimsel açıdan uygun bir yoldur. 
(kaynak : mindsonmusic.com)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hopla, Zıpla, Şarkı Söyle !

Resim
HAREKET VE MÜZİK: HOPLA, ZIPLA, ŞARKI SÖYLE ! Çocukların bitmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Eğer sizin de çocuğunuz varsa ya da bir öğretmenseniz, bunu zaten çok iyi biliyorsunuzdur. Çocuğunuzla ilgilenirken kim bilir kaç defa durup “Ben yorgunluktan bittim, bu çocuk nasıl hâlâ yorulmadı?” diye düşünmüşsünüzdür. Çocuklar, dokunarak, zıplayarak, koşarak, yuvarlanarak onları çevreleyen dünyayı keşfederler. Yani hareket etmek, aslında öğrenmektir. Ayrıca yine hareket yoluyla, beyindeki, sağlıklı bir şekilde büyümeleri için gerekli bağlantılar kurulur. İşte hareket, bu kadar önemlidir. Ancak, geleneksel sporlar ya da dans kursları, çocukları harekete geçirmenin tek yolu değil. Elbette organize atletizm ve dans programları da bu konuda oldukça etkilidir ancak daha farklı ve eğlenceli yollar da var.              “ Ne mutlu, oyun oynamayı bilene.”   Ralph Waldo Emerson Müzik ve hareket arasında doğal bir...
Devamı

Seni Seviyorum Ritüelinin Gücü

Resim
“SENİ SEVİYORUM”    RİTÜELLERİNİN GÜCÜ  “Seni Seviyorum” Ritüelleri kitabının yazarı ve Bilinç Disiplini’nin kurucusu Dr. Becky Bailey tarafından yaratılmış “Seni seviyorum” ritüel konsepti, oldukça basit ama aynı zamanda da şaşırtıcı biçimde güçlüdür.  Yumuşak bir dokunuş, tatlı sözler ve ona ayrılan zamanda yapılan rutinler, çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmekle kalmaz, onun zihinsel gelişimine de katkı sağlar. Bu ritüel sırasında salgılanan dopamin hormonu ve oluşan duygusal bağlar, beyindeki nöronlar arasında yeni bağlar kurarak dürtü kontrolünü kuvvetlendirir, çocuğunuzu olumlu davranışlara teşvik eder ve onun dikkat aralığını arttırır. Tüm bu gelişmeler, çocuğun ileride ilişkilerinde, okul hayatında ve hatta tüm yaşamı boyunca daha başarılı olmasına katkıda bulunur. Bu ritüelin “seni seviyorum” deme kısmı kadar, ritüel kısmı da oldukça önemlidir. Ritüeller, çocuğunuzla geliştirdiğiniz ve size özel olan selamlamalar, uyku öncesi alışk...
Devamı